Azınlık haklarını hiçe sayan, Batı Trakya’daki Türklere yönelik hukuksuz baskılarını her geçen gün artıran Yunanistan, skandal bir karara imza attı. Yunanistan Eğitim Bakanlığı, Batı Trakya’da öğrenci sayısının yetersiz olmasını mazeret ederek 9 azınlık okulunun daha kapatılmasına karar verdi. Karara nazaran, Rodop vilayetinde 7, İskeçe vilayetinde 2 Türk azınlık ilkokulu kapatılacak. Kararla, 2011’den bu yana öğrenci yetersizliği gerekçesiyle sistematik olarak kapatılan Türk azınlık ilkokulu sayısı daima yükselirken, 13 yıl evvel 194 olan Batı Trakya’da azınlık okulu sayısı da 90’a düştü.
Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının partisi Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi, karara sert reaksiyon gösterdi. Partiden yapılan açıklamada, “Yakın vakitte gerçekleşmiş olan ülkemizdeki genel seçimler sırasında Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na yönelik tehditkar telaffuzların ve tutumların akabinde bu türlü bir karar ile karşı karşıya kalmak bizi bir sefer daha hüsrana uğratmaktadır” denildi. Azınlığın kelam hakkı olmadığı bir azınlık eğitiminin antidemokratik ve Lozan Antlaşması’ndan uzak bir tavır olduğu vurgulanan açıklamada, “Söz konusu kararı kınamakla bir arada, bu yanlıştan bir an önce dönüleceğini ümit etmekteyiz. Azınlığın birincil taleplerinden biri olan eğitim hakkının elinden alınmasını kabul etme üzere bir gaflete asla düşmeyeceğiz” tabirleri yer aldı.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği de skandal karara karşı açıklamalar yayınladı. Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, ‘Kınama’ başlıklı açıklamasında, “Azınlığın aidiyet ve kimlik hakları noktasında Lozan Barış Antlaşması’nı ileri süren yetkililer, birebir hassasiyeti azınlık eğitiminin özerk olarak belirlendiği antlaşma hükümlülüklerini es geçmekte ve görmezden gelmeye devam etmektedir. 14 Mayıs 1991 tarihinde ilan edilen ‘Yasalar Önünde Eşitlik’ Kanunu’na her fırsatta atıfta bulunan ancak geçen yıllar içerisinde bu teşebbüsten öteye geçemeyen, azınlık haklarının geliştirilmesi ve güzelleştirilmesi noktasında ilerleme yerine gerileme yaşadığımız ülkemizde, milletlerarası hukukun ve antlaşmaların geçerliliği yalnızca azınlık aleyhine yorumlanmakta ve karşılık bulmaktadır. Azınlık olarak eğitim alanında alınan bu ve gibisi çağdışı kararları şiddetle kınıyoruz” denildi.