MALATYA (İGFA) – Sanatçı Ahmet Berber, sunumunda birinci olarak sanata ve fotoğrafa bakış açısını anlattı. 1967 yılında dünyaya geldiğini kaydeden Berber, “Sanat okulunu Malatya’da tamamladıktan sonra üniversite eğitimini milletlerarası ilgiler alanında bitirdi. 35 yılı aşkın müddettir fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Lakin fotoğraf benim için bir tutku değil, yalnızca bir araç. Amacıma ulaşmak için kullandığım bir dil” dedi. Fotoğraf aracılığıyla cümle kurduğu için fotoğrafa emek verdiğini anlatan Berber, şöyle konuştu;
“Algılar, ışık üzerinde yayılıyor. Dünya, iki kutba ayrılmış durumda göz medeniyeti ve kelam medeniyeti ortasında büyük bir savaş veriliyor.”
RABİA BEBEK’İN HİKAYESİ
Sunumda, Ahmet Berber’in 2015 yılında Suriye’nin Reyhanlı bölgesinde tanıştığı Rabia Bebek de konuşmalarına bahis oldu. Berber, bu özel öyküyü şu sözlerle anlattı;
“2015 yılında Reyhanlı’da fotoğraf çekmek için yola çıkacağım vakit, küçük kızım Hatice Beren oyuncaklarını bir torbaya toplayarak, oradaki çocuklara ulaştırmamı istedi. Rabia Bebek de bu oyuncaklar ortasındaydı ve onunla birinci kere orada tanıştım. Daha sonra Rabia Bebek’le birçok kare çektim, onunla bir iz sürmeye başladım. Bir oyuncak, bir fotoğraf karesiyle bir kıssaya dönüşebilir.”
Ahmet Berber’in sunumunda Kudüs’ün tarihi, Mescid-i Aksa’nın manevi atmosferi ve Filistin halkının günlük ömrüne dair etkileyici kareler yer aldı. Program, iştirakçiler ile birlikte toplu hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.