Süper Lig’in birinci haftasında konuk ettiği Adana Demirspor’u 1-0 yenen Fenerbahçe’nin teknik yöneticisi Jose Mourinho, müsabaka sonunda 3 puan almanın ehemmiyetine vurgu yaptı.
Ülker Stadı’nda oynanan müsabakanın akabinde düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan 61 yaşındaki çalıştırıcı, dün ve bugün oynanan maçlar sonunda lig hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunu anladığını belirtti.
GALATASARAY MAÇI HAKKINDA KONUŞTU
Mourinho, “2 günde 2 maç oynandı. Cuma günü Galatasaray-Hatayspor maçı ve bugün Fenerbahçe maçı. Çok fazla şey öğrendim. Zati bu dönemde bana verilen bilgiler kusursuz bilgilerdi lakin artık daha âlâ anlıyorum.” tabirlerini kullandı.
Hiçbir zaman ligde birinci maçını kaybetmediğini vurgulayan Mourinho, “Hiçbir ilk lig maçımı kaybetmedim. Hasebiyle 24 yıldır hiçbir şey değişmedi diyebilirim. Bu olumlu tarafı. 2 dönemde ise lige beraberlikle başladım ve onlarda Şampiyonlar Ligi’ni kazandım. Berabere kalsaydık daha uygun olabilirdi diyebilirim. İşin latifesi bir yana maçı daha erken koparmaya çalıştık. Maçı kazanmak için yüksek güçle başladık.” diye konuştu.
Devre ortasında oyuncularını uyardığını lisana getiren tecrübeli teknik adam, “Tecrübelerime dayanarak oyuncularıma şunu söyledim. ‘Rakip 1-0 devam ettirmeye çalışacak ve son kısımda baht anı arayacak’ dedim. Kadronun gücünü üst çekmeye çalıştım. Saint-Maximin 90 dakika oynayacak durumda değil ve rakibe en çok sorun çıkaranlardandı. Değerli olan 3 puanı almaktı. Skor daha farklı olabilirdi. Meslektaşımı tebrik ederim, 15 yaşında bir kaleciyi oynatmak bu düzeyde yürek ister. Oyuncuyu da tebrik ederim.” diye konuştu.
Maçtan sonra hakemle kanılarını paylaştığını aktaran deneyimli çalıştırıcı, şöyle devam etti:
“Düşüncem çok kolay. Rakip teknik yönetici daha düşük potansiyelli bir ekibin teknik yöneticisi ve sonuç için her şeyi deneyecekti. Onu suçlayamam. Defansif oynayabilirler, vakit geçirebilirler bunu eleştiremem zira beşerler sonuç almak için maaş alıyorlar. Daha küçük ekipler puan almak için bunları yapabilir. Hakemlerin ise oyunu savunması gerekiyor. Onların sorumluluğu bu. Birinci 20 dakikada 1-2 sarı kart verirseniz sonuç farklı olur. Yalnızca Türkiye’de olan bir durum değil bu. Asla 15-20 dakikada kart gösterilmiyor. Hakemler bunları verirse oyun değişik bir hal alır. Beşerler fikrimi kabul ederlerse 25 yıllık deneyimime bakınca benim fikrim bu. Sarı kartlar verilirse farklı bir hal olur. Hakemin bana verdiği kart adil bir karardı. Yanlışsız bir karardı. Bununla ilgili sorunum yok. Bu ligin en güçlü ekiplerinden olduğumuzdan rakipler defansif oynayacak. Herkes puan almak istiyor. Kimi ekipler şampiyon olmak, bazı takımlar ligde kalmak için puan almak istiyor. Futbol bu türlü bir şey.”
“ZAMANA GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Jose Mourinho, uygun futbol için vakte gereksinimlerinin olduğunu söyledi.
Tempolu oynamanın şu anda güç olduğunu kaydeden Mourinho, “Sadece defans ya da ofans için değil her şey için mühlete gereksinimimiz var. Bizler çalışmaya başlayalı 2 ay oldu fakat tam takım 2 hafta oldu. Münasebetiyle her şey için müddete gereksinimimiz var. Şu an ekip güzel durumda olmaktan çok uzak. Daha düzgün savunduk, düzey olarak Lugano ve Lille maçlarına nazaran daha âlâ bir düzeyimiz vardı. Çok koştuk, her yerde adam adama oynadık ve bu da artta 2’ye 2, 3’e 3 bırakmamız demek oluyor. Bu türlü olunca çok güç harcıyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde maçlara önde basarak başlamamamızın sebebi bunu yapacak akaryakıtımız yok. Grup şu an yüksek düzeyde oynayacak durumda değil. Bugün kazanmak için gerekli oyunu oynadık. Almış olduğumuz sonuçlar gösterdiğimiz performanslardan makûs diyebilirim, daha uygununu hak ediyorduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Fikirleri dinlemeyi seven bir yapısı olduğunu anlatan Mourinho, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Oyuncuların ruhsal dayanağı ve motivasyonu benim üzerimde olacak. Benim deneyimime, oyuncularla olan alakama ve kurduğum empatiye sahip olacak. Benim bir vizyonum ve çalışma metodum var. Dün kamp yapmadık ve oyuncularım konutlarına gidip uyudular ancak artık kampa gidiyoruz. Lille maçını düşünmeye başlayacağız, yorgunluğu üzerimizden atıp o maça odaklanacağız. Evet amacımızın Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak değil, Süper Ligi kazanmak ancak salı günü oynayacağımız maçta elimizden geleni yapacağız.”