Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, etraf dernekleri ve şahısların da ortalarında bulunduğu 27 kişinin, zeytinlik alanları maden alanlarına açan yönetmelik değişikliğine karşı Güç ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aleyhine açtığı davada, Danıştay Sekizinci ve Onuncu Daireleri Müşterek Kurulu’nun verdiği kararı bozdu.
Dairelerin kararında, bu bireylerin davalarını ortak dilekçeyle açtığı ve farklı ayrı dilekçeleriyle davayı açması gerektiği belirtilerek, davanın reddine kararı verilmişti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise Müşterek Kurul’un verdiği kararı bozarken, şu saptamaları yaptı:
“ Somut olayda, davacılar tarafından dava konusu Yönetmelik kararı ile tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ait süreksiz tesisler inşa edilmesine imkan tanındığı, bu durumun zeytinlik alanların tahrip edilmesine/yok olmasına neden olacağı belirtilerek etraf hakkının ihlal edildiği argümanıyla dava açıldığı hususu ile mahkemeye erişim hakkına ait yargısal içtihatlar göz önünde bulundurulduğunda, Müşterek Şuranın davacıların hak yahut menfaatlerinde iştirak bulunmadığı tarafındaki münasebetinin çok katı ve biçimci olduğu sonucuna varılmıştır.
ADİL YARGILANMA HAKKI VE MAHKEMEYE ERİŞİM
… Temyize husus Müşterek Konsey kararında davacıların dava açma ehliyetlerinin tespit edilebilmesi için dava dilekçesinin reddine karar verildiği belirtilmekte ise de, birden fazla şahsın birebir dilekçe ile açtığı davalarda birinci inceleme konularının her bir davacı tarafından farklı başka kıymetlendirilmesi konusunda 2577 sayılı İdari Yargılama Yordam Kanunu’nda bir pürüz bulunmamaktadır. Bu prestijle, yöntem kararlarının çok katı ve biçimci yorumlanması suretiyle verilen temyize bahis Müşterek Konsey kararında Anayasa’nın 36. hususunda garanti altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı tarafından tüzel isabet bulunmamaktadır.”
Dosya, tekrar karar verilmek üzere Danıştay Sekizinci Dairesi’ne gönderildi.